En iyi huylu kedisi idi dünyanın....

23 Eylül 2010 Perşembe

Hastamız evde...





Saat 14.30 dan beri evdeyiz İpeğimle ikimiz.
Şu an saat 17.30.Bakalım biraz sonra evin beyi gelince ne olacak çok merak ediyorum.
Yanlış anlamayın evimizde küçük bir kedi ordusu bulunduğu için bu telaşım.Yani adamcağız ne söylese haklı.
Güzel güzel yemeğini yedi.Sorun arka ayaklarının çok güçsüz oluşu.Biraz önce kalsiyum tabletini toz edip yemeğine kattım o da yedi..Şİfa olur inşallah.
Yarın sabah benimle Samandıra'ya gidecek ve orada güçleninceye kadar benim odamda duracak.Evdeki kullanılmayan küçük tuvalette duruyor yavrucak şu an.Kedilerin onun gözünü oyacaklarını bilmesem ortaya koyardım ama maalesef..
Size haber vereyim istedim.Biz şimdilik iyiyiz bizi merak etmeyin diye..:)
İyi akşamlar arkadaşlar.

At kestanesi,Doğal Mum ve Üzüntüm.....




-At Kestanesi çok sevdiğim ağaçlardan biridir..Hele çiçek açtığı dönemde...
Burada (Samandıra tabii..)bekçimizin evinin yan tarafına ,güneşten korusun evini diye,3 yıl önce bir At Kestanesi fidanı diktirmiştim.Hatta eşi de benimle alay etmişti..Abla bu fidan büyüyecek teeeeeee güneşi kesecek teeeeee diye..
Fakat bu sene gördüm ki fidanımız onun evinin çatısını bile geçmiş ve kendisi de yazın çamaşırlarını astığı ipi fidanımızın gövdesine bağlamış ve de Mandal kutusunu bile fidanın dalına asmış...
Ayrıca fidan bir kaç tane de kestane yapıvermiş..Bu kestanelerin uğuruna inanırım ve çantamda 1 tane bulundururum.Çantamın parasızlık çekmeyeceği gibi bir inancım da var hatta...:)
-Doğal Mum denemelerim devam ediyor.Artık kalıp olarak çok değişik malzemeler kullanmaktayım..
Tuvalet Kağıdı rulosu(!),Sütaş tereyağın kapağı ve de toprak saksılarımız gibi...
-Dün klinikte tedavide olan İpeğimiz geldi buraya,iyileşti diye.
Ben de öğleden sonra alıp barınağa götürdüm kardeşlerinin yanına.Hay götürmez olaydım..Yavrucak bugün kötüleşmiş.Oradaki arkadaşım alıp odasına koymuş,altına yastık yerleştirmiş,yaş mama vermiş vs..
Ben şimdi gidip alacağım oradan yavrumu..Bu gece bizim evde duracak ,yarından itibaren de buradaki odamda..
Dua eder misiniz yaşaması için ve de şansının açılması için?
Teşekkür ederim hepinize...

19 Eylül 2010 Pazar

İpeklerim gitti....





Merhaba,
Biraz içimi dökeyim istedim.
Şu an saat 14.45.Şimdi geldik bizim bekçi arkadaşla barınaktan..
Götürüp teslim ettik yavrucakları.Allah şanslarını açık etsin inşallah.Oradaki gönüllü arkadaşımın dediğine göre köpek sahiplenmek isteyenler önce yavrulara bakıyorlarmış.Yavruların şansı daha fazla dedi.İnşallah öyle olur.
Yukardaki resimler yeni yuvalarında çekildi...
Başka bir şey yazamayacağım...

17 Eylül 2010 Cuma

Meşhur Altın Çilek...ve diğerleri...





Günaydın...
-Sabah temizlikleri yapılan ipeklerimize hala güzel yuvalar bulamamanın ezikliğini yaşıyorum..Tek çare görünüyor...Barınak....Maalesef.
Onlar benim gözümün içine bakıyorlar oysa..Bu çok zoruma gidiyor.
-Bu bitki bir süs bitkisi olup adı:Solanum Pseudocapsicum..
Türkçe ismi olmadığı için söyleyemiyorum.
Bahçelerde boylanmayan ve yapraklarını dökmeyen ve üzerindeki bu Çeri Domatese benzeyen tohum çanakları ile çok dekoratif bir bitkidir kendisi.
-Bu da meşhur olan Altın Çilek...Latince ismi:Physalis Alkekengii...Epey uzun ama kısaca Fisalis de denir...
Meyve olduğu geç anlaşıldı bu arkadaşın.Epey de fiyatı yüksek bir meyve hatta.
Tazesi de yeniyor,kurutulmuşu da...

Bugün pek yazı yazmak gelmiyor içimden..Sıkıntım var desem?
Allah hayırlısıyla herkesi feraha çıkarsın inşallah..

13 Eylül 2010 Pazartesi

Doğal Mum Güzel Oldu.....



Sabah gelir gelmez önce ipeklerimizi temizlemeye koşuyorum.Bol gazete ile geliyorum zaten.Evdekilerin neredeyse ellerinden alıyorum gazeteleri..:)Bu yavrularla gazete tüketimimiz arttı epey.
Sonra da Atölye'ye girdim.Doğal Mum'larıma baktım ve birini yaktım..Öyle güzel yanıyor ki..Bu kadarını beklemiyordum.Mersin esansı ile birini kokulu yapmıştım.Yanarken de hafiiiif bir koku salıyor.Fakat piyasadaki kokulu mumlar gibi buram buram değil..
O kokulu olanı ,toprak bir bardak elime geçti o gün,ona döktüm..Bakın şirin olmamış mı? Şimdi malzemeciye klips ısmarladım.Yarın bana ulaşır kargo ile.Klips mumun fitilini bardağın veya mum kalıbının dibine tutturmak için kullanılıyor.Fitil mumun tam ortasından geçsin ve düzgün dursun diye.Bende bu malzeme yoktu,o gün fitili bardağın dibine zamk ile yapıştırdıydım mecburen..:)

İnşallah ülkemiz güzel günler görsün diyorum...

12 Eylül 2010 Pazar

Yağmur,Ayşe'miz üşümüş ve de Yaprak güzeli....






Bugün Samandıra'ya geldim,Pazar olduğu halde.
Torunum gelmeyecekti ondan.
Sabah 9.00 da vatandaşlık görevimi yerine getirdim ve dooooğru buraya geldim.
Hava çok güzel..Seriiiin,yağmurluuuu....Ooooooooh daha ne isterim ki...
-Fındık fidanının yapraklarını gördünüz mü yağmurdan ıslanmış...
-Bu da bizim kazan dairemizin çatısı.İşte o da ıslanmış yağmurdan..Ne güzel.
-Kedilerimizden Ayşe'miz üşümüş yavrum.Kendileri için hazırladığımız yataklardan birine girip yatmış..Bunlar bütün yaz boyu hep taşlara serilip yatıyorlardı...
-Bu da yeni Nikah Şekeri yerine Kolyos çiçeğimiz.Bu hafta web sitemize eklenecek inşallah.Küçük yapraklı Kolyos vardı zaten,bu da onun iri yapraklısı...-
Biraz önce Doğal Mum yaptım 2 tane..Doğal Mum da neyin nesi demeyin.
Piyasadaki tüm mumlar petrol türevi olan hammaddelerle yapılıyor.Parafin,Stearik Asit gibi...Tabii bunlar da yanarken ortama bazı maddeler veriyorlar allah razı olsun...:)
Halbuki Doğal Mum'da sadece Zeytinyağı ve Balmumu var...Bu bir deneme idi.
Hele bir donsun da yanışını da izleyelim..:) Memnun kalırsam imalatına hız veririm ...
Bizden haberler böyle...

Allah bu güzel ülkeme ve halkımıza yardım etsin,yüzümüze baksın ....
Çocuklarımıza ve onların evlatlarına da yardım etsin inşallah diyorum..

Yarın çok güzel bir güne uyanırız inşallah...
Sevgiler Samandıra'dan hepinize.

10 Eylül 2010 Cuma

Bayramın İkinci Günü...






Alışkanlık olsa gerek bu sabah da erkenden uyandım.
Buradaki bahçemizde baktığım kimsesiz kedilerim var.Onlara yem verdim.Sularını tazeledim ve de su kapları yosunlanmış geçen haftadan beri,onları da temizledim.
Ben yokken mamalarını veren bir tanıdık var.Fakat ondan su kaplarını ovmasını da isteyemem tabii.Bunu ben yapıyorum her gelişimde.Bu yaz sürekli kalamadık.
Yanımızdaki boş arsada bir inşaat başlamıştı ondan.Neyse 2 hafta önce bitti ve yeni komşumuz taşındı..Güle güle otursunlar.Güzel de bir ev oldu.

Ben önce arka bahçemizden resimler göstereyim istedim.Çünkü çok gururlandığım bir Sakız Ağacı'mız var.Onu görmenizi istedim.
-İlk resim Reçellik gülüm...Kopkoyu bordo rengi aslında ama burada açık çıkmış...
Misss gibi kokuyor.Küçük olduğundan bu sene sadece 3 çiçek açtı.Seneye herhalde küçük bir kavanozu dolduracak kadar reçelimiz olabilir diye umuyorum.
-İşte Sakız Ağacımızın yakın plan yaprakları..
Yapraklarını ovalayınca buram buram sakız kokuyor yaw..
-Bu da Sakız ağacımızın uzaktan görünüşü..
Öndeki antik görünümlü çeşmeyi de oğlum ve kızım 10 yıl önce bana anneler gününde hediye etmişlerdi yavrucaklarım...
Bu arada Sakız Fidanlarını 7 sene önce Alaçatı'da Metin Gemici isimli sakız sevdalısı bir üretici var.Sadece Sakız Fidanı üretimi yapıyor,ondan almıştım.Kargo ile yolladıydı.Hiç fire vermedi.2 tanesi burada dikili,diğerleri satıldı.Son 1 tane kalmıştı onu da sevdiğim bir dosta hediye verdim.Babam için başsağlığına gelmişti.
Düşündüm ki bu fidana o da babam gibi çok güzel bakacaktır.Onun bahçesine gidince fidancık da mutlu olacaktır.Ünlü olduğu için adını yazmıyorum...
-Bu da kabak budama geçirmiş olan yaşlı Zeytin Ağacımız !!!
Biraz fazla budadı bizim arkadaşlar ama sanırım 2 seneye kalmaz yine bol mahsul verir.Bu ağaçtan topladığım zeytinlerle çok güzel sele zeytini oluyordu ...

Şimdilik bu kadar .Daha bir kaç resim var ama sırada bir bayram ziyaretimiz de var..
Diğer resimleri de yarın gösterebilirim..
Hoşçakalın...