En iyi huylu kedisi idi dünyanın....

30 Haziran 2010 Çarşamba

Oradan,buradan....



Epey bir arayı açmışım yine..
Bu sefer geçerli bir nedenim de yok üstelik..Sadece tembellik ve üşengeçlik diyelim.
Dün bakım günümdü,sabah doğruca kuaföre doğru yola çıktım.Boya,kesme,pedikür üçlüsü yine halledildi.
Tam Samandıra'ya doğru yola çıkmıştım ki Oyacan telefonda..Bana geliyormuş

Çok sevinildi tabii..
Bahçe mahsullerinden oluşan bir öğle yemeği yendi birlikte,dolaştık fidanlıkta.
Vee gelecek hafta için bir plan yaptık,bakalım diğer 2 arkadaşımız da uygun ise....!
Daha onların bundan haberleri yok..Bugün öğrenecekler...
Ekşi Karadut'ta hala meyve var bu arada..:)
Herkese sevgiler...
Hepinize

25 Haziran 2010 Cuma

Yağmurlu günler...


Bir kaç gündür çok yağmur var İstanbul'da.
Epey de serinledi hava..Biz severiz yağmuru,mutlu oluruz yağınca.
Fakat evini sel suları basanlara ve sele kapılıp kaybolanlara gelince olay çok üzücü ve utanç verici bir hal alıyor.
Alt yapının ne halde olduğunu anlıyoruz böylece.
Samandıra'da tam bizim fidanlığın yanından bir dere akıyor.Böyle havalarda derenin seviyesi de epey yükseliyor tabii.Korkarak izlemekteyiz.
Bu dere eskiden tertemiz,billur gibi idi.İçinde balıklar vardı.
Şimdi mi?
Berbat ötesi..Bütün Samandıra'nın Kanalizasyonu bu dereye bağlandı .
Yazın su seviyesi azalınca da epey koku yayılıyor buradan.
Şimdi çamur rengi azgın sular akıyor.
Haberler de hep kötü bu aralar.
İç açıcı bir şey arıyorum fakat bulamıyorum ben..
Ya siz???

21 Haziran 2010 Pazartesi

Passion Fruit,Dağ Fındığı ve Arda Kardeş....




Dün Pazar'dı ve evdeydim ben.Güzel torunum da geldi..
-Bize tropik bir meyve geldi hediye.Passion Fruit...
Bu bizim Çarkıfelek var ya hani Passiflora yani.Onunla aynı familyadan bir meyve..Kokusu çok hoş ve suyu da epey lezzetli.Ben onun çekirdeklerini ekeceğim,o sebepten sabah buraya getirdim.Bakalım yetiştirebilecek miyiz burada...
-Bizim bekçimiz Sivas -Hafik'li.Hafik'in bir dağ köyünden.3 yıl önce yıllık izninde köyünden dönerken dağ fındıkları getirmişti bize.Küçük fakat çok lezzetli oluyorlar.
Bir kısmını ekmiştik onların.Geçen sene de birini saksıdan çıkarıp yere diktirdim.
İşte o serseri bu yıl 8 tane fındık yapmasın mı? Bakın çok şirinler...
-Bu da yaramazların kralı Arda..
Bekçimizin oğlu oluyor kendisi..Dolaşırken bile sürekli bir şeyler koparır..Hiç boş yok yani..:)
Umarım yavaş yavaş öğrenir.Yoksa okul çağı gelince epey canı yanacaktır bu sebepten..
Yağmur sebebiyle ortalık epey serinledi allaha şükür..Dün öğlenki o boğucu sıcak yokoldu maşallah diyeyim..Aman diyeyim hatta..:)
Hoşçakalın...

19 Haziran 2010 Cumartesi

Koruklar büyüyor....



Akşama kendi kabaklarımızdan kabak dolması yapmak istiyorum.Evde kabaklar birikti.İçinden çıkanlardan da Mücver olur tabii..Birden aklıma geldi.Bazan iç artıyor.Hemen asmanın yanına koşup yaprak topladım.Önlemimi aldım yani:)
O sırada korukları gördüm, gelip makinayı aldım odadan.
Sıcaktan yapış yapış oldum.Biraz sonra eve gideyim de ferahlayayım..
-Diğer resimdeki arkadaş da ne biliyor musunuz?
Kuşkonmaz Çiçeğinin tohumları onlar.Tohumlar daha olgunlaşmadı.Renkleri kahverengine dönünce tamamdır.Tohumdan üretiyoruz bunları.Tohumdan üretim yapınca bitkiler çok formlu olurlar ayrıca..
Hoşçakalın...

18 Haziran 2010 Cuma

Ceviz,Vişne,Yasemin vs...





Dün epey resim çekmişim ben ..
Bazılarını da bugün göstereyim dedim...
-Bodur bir Cevizimiz var yerde.Bu sene üzerinde 6 tane ceviz bağlamış.Boyu ancak
0.80 m..
Cevizleri yaramaz oğlundan korumak için babası olan bekçimiz
çevresine bir tahta perde inşa etti..:)
-Tek bir Vişne dikmiştik yere.
İşte bunlar da onun meyveleri.Vişne Reçeli reçellerin şahıdır derdi rahmetli annecim.Bence de öyledir.Sadece ben çekirdekleri ile yaparım.Annem çekirdeklerini de çıkarırdı.Hem de yurtdışında bulunan ağbim ve eşi de seviyor diye en az 5 Kg Vişneden yapılırdı bizim evde her yaz.Hiç üşenmeden ayıklardı kadıncağız.Bende Sabrın S'si bile yok.
-Oradan geldim Yasemin'lerin yanına.Biri çiçeklerini yola doğru uzatmış baktım.Ben de sadece onu çektim.Buram buram bir koku sarmış o bölgeyi.Sıcak havada da biraz ağır geliyor bu koku ama neyse..
-Yeni bir tatlı su bitkimiz var bizim.Pontederia..
Mor çiçekler açıyor.Yalnız fazlaca yayılmacı bir karakteri olduğu için Nilüfer ile aynı havuza konmaması gerekiyor.Yoksa Nilüfer'lerin güneşini kapatır ve onları bozar.
Birazdan Tuzla seferine çıkıyorum.
Hoşçakalın...

17 Haziran 2010 Perşembe

Lavantalar,Kumkuvat,Ters Dut ve Garip Bir Ortanca..





Sabah gelince epey dolaştım etrafta...
-Lavanta'larımız goncada,bugün yarın açmaya başlarlar.O zaman kendimi Fransa'daki Lavanta tarlalarında gibi hissedeceğim..:)
Çiçeklerin bir kısmını da her sene sabunlarımız için kurutuyoruz tabii.
-Anne Kumkuvat(=Kamkat) ağacımızda çok bol çiçek var bu yıl baksanıza..
O arkadaş kendini bilir,anlamıştır..Yaşadın bu yıl seen...Meyvelerin yarısı sana gelecek demek ki..Ama hakkını yememek lazım ,kendisi tüm meyve ve sebzenin değerlendirilmesinde 1 numara bir arkadaştır .Onlarla neler neler yapar şaşarsınız....
-Bir tane de yerde dikili Ters Dut ağacımız var.Üstünde minik minik karadutlar olan.Dutlarından çok ağacın şeklini seviyorum ben.
-Bu da farklı bir Ortanca türü oluyor.(=Hydrangea Weitchii)
Çiçeklerini birer birer açıyor.Herkesin hoşuna gitmeyebilir ama enteresan bir tür değil mi?
Hoşçakalın...

16 Haziran 2010 Çarşamba

Babalar ve Kızları....


Babalar daha mı duygusal oluyorlar ne?
Yoksa 10 gün evvel kullanmaya başladığım Lustral'den mi bilmem..
Bildiğim ağlamadan atlattığımdır.Herkes benden korkarken babası daha duygusaldı o akşam.
Kızımın düğününden bahsedeyim de neden bu kadar ara verdiğimi anlayın.
Epey bir meşguldük.Şimdi onlar tatile gittiler.Ben de fırsat bulabildim.
Hava çok nemli bugünlerde.Aslında fırsat olsa da keşki biz de denize gidebilsek bir kaç gün...Bilmem ki :)