En iyi huylu kedisi idi dünyanın....

26 Mart 2011 Cumartesi

Cango'muz...

Resim ekleme çabalarım boşa gittiği için o 3 resmi gösteremiyorum..
Bloguma epeydir giremiyorum.
Diğer blogları takip etmem de imkansız.Hep karşıma o mahkeme kararı çıkıyor.
Geçen gün kızımın bilgisayarından girdim ama...Bu nasıl bir şeydir çözemedim valla..
Zaten çok zayıf olduğum bir konu bu Bilgisayar konusu..
Sadece yazı konulabiliyor benim bilgisayardan.Ama resim yok.
Ne yapalım buna da şükür diyorum.

Gelelim Cango'yaaaa...
2 ay önce Tuzla'da bizim evin önünde bir köpek peydahlandı aniden.Hayvan terkedilmiş (!!!) sanıyorum.Ben ona bahçemizin dışında yemek vermeye başladım.Çok kötü kokuyordu garip.Veteriner'e sordum telefonla.Parazitleri vardır ondan kokar dedi.Ertesi gün geldi bir iğne yaptı.3 tane de tablet bıraktı.Bunları yemeğine katarsınız dedi.
Ona güzel bir tasma aldım.Kırmızı...
Fakat 2 gün sonra geldiğinde tasması yoktu...Almış biri herhalde.Ne yapacaksa çocuğun 5 liralık tasmasını...
Bu sefer daha pahalı(!) bir tasma aldım yavrucağa.
Bir kaç gün sonra topallayarak gelinceeeee...Artık onu bahçeye almak şart oldu tabii..
Bir arkadaşım kendisine evde kullanmadığı bir battaniye hediye etti..
Cango'muz da o soğuklarda bizim balkonda battaniyesinin üzerinde yattı yavrum.
Sonra bizim çalışanlardan bir ağbi ona çok şirin bir kulübe yaptı.O kulübeyi de getirdik bahçeye koyduk fakat daha 1 dakika bile kulübesine girmedi nedense.Varsa yoksa battaniyesi...
Hava sıcak olunca battaniyesini balkondan alıp bahçeye,çimlerin üzerine yayıp yatıyor şaka gibi...Gece de alıp balkona getirip yayıyor...

İşte bizim durumlar böyleyken böyle...
Bizim minik torunumuza da gidiyorum arada.
Babaannesi de geliyor fırsat buldukça.

Hepinize sağlıklı,güzel günler dilerim...

15 Mart 2011 Salı

Yeni Hayatımız....

Bizde biraz değişiklikler oldu...
Eve daha az gidiyorum.
Bizim bir torunumuz daha oldu ve ben de acemi anneye yardım etmeye çalışıyorum elimden geldiğince tabii...
İşte böyleyken böyle...
Hepinize sevgilerimi gönderiyorum....
Yakında görüşmek üzere....

1 Mart 2011 Salı

Isırgan Sabunu,Bir Kala'cık varmış vs....





Bugün ellerim çok üşüyor nedense.
Sabahtan beri ellerim radyatöre yapışmış durumdayım.Kuru bir soğuk var.

-Bir Arapsaçı saksısı göstereyim size de dediydim...

-Kala'lar da seranın içinde açıp duruyorlar.Bir de böcek gördüm çiçeğinde hatta.
Cin gibi bana bakıyordu hayvan.

-4 Kg Isırgan Sabunu yaptım biraz önce.Güzel oldu.Tabii yarın daha iyi anlaşılır güzel mi olmuş bozuk mu...Ortalık Okaliptus ve Biberiye kokuyor şimdi buralarda..:)
Isırgan Sabunu bu esanslarla kokulandırılır.İçinde yeşil yeşil Isırgan yaprakları gözüküyor.

Biraz önce komik bir şey oldu.
Bir adam havuza düştü!!
Ama bizim hiç suçumuz yok bu işte valla..
Bahçeye daldılar önce 2 kişi soruyoruz ne aramıştınız beyefendi diye.Hiç ses çıkarmadan sağa sola koşuyor bir tanesi.Birden Su Mercimeği ürettiğimiz havuza girdiğini(!) gördük hepimiz.Bereket havuz sadece 60 cm derinliğinde...

Sonra çıktı ters ters bize baktı ve pabuçlarına dolan suları ve tabii su mercimeklerimizi (de) yere dökmeye (?) başladı..
Yanındaki arkadaşı da soruyor bizim gibi:Sen ne bakmıştın bilmemkim diye...

Ay onlar gidene kadar kendimizi çok zor tuttuk..Sonra biraz güldük ama inşallah hasta olmaz da dedik yani..

Haydi ben kaçayım artık.Daha karşıya geçeceğim..
Hoşçakalın...