En iyi huylu kedisi idi dünyanın....

30 Eylül 2010 Perşembe

Bıttım Yağı,Bıttım Sabunu ve de birisi.....







Günaydın...
-Geçen hafta sonu bir tanıdığım bana gerçek Bıttım Yağı getirdi memleketinden.
Kızkardeşi yapmış.Bıttım ağacı(=Çitlembik)nın tohumlarını ezmiş ve yağını almış.
Epey zahmetli bir iştir bu ilkel usulle yapılınca.Fakat benim için de ilkel usul ile yapılmışı çoook değerli.Fabrikasyon usulünde aynen Zeytine yapıldığı gibi çok sıcak ortamda sıkılıyor ve canı çıkıyor yağın.Sıcakta yağdaki bütün iyi özellikler yok oluyor.
-Dün ve evvelki gün bu yağ ile 2 farklı Bıttım Sabunu yaptım.
Dahlia Çiçeği (=Yıldız) motifli silikon kalıptan çıkmış olan 4 yağlı Bıttım Sabunu.
Zeytinyağı+Palm Kernel Yağı+Hindistancevizi yağı+ Bıttım Yağı
-Sondan bir önceki resimde görülen ise (bunu plastik bir fındık ezmesi kutusuna döktüm..:) ) 2 yağlı Bıttım Sabunu.Zeytinyağı+Bıttım Yağı
Bu iki sabuna da koku ve renk verilmedi.Ama miiiis gibi bıttım kokuyorlar.
Soğuk sistem ile yaptım.Yani yağlar kaynatılmadı.Oda sıcaklığında yapıldılar.Sadece 4 yağlı sabunda Hindistancevizi yağı ile Palm Kernel Yağı oda sıcaklığında katı halde oldukları için bu iki yağ birazcık ısıtılıp sıvı hale getirildi o kadar..
Sabunların ikisi de çok güzel görünüyorlar gözüme..Kuzguna yavrusu Şahin misali..:)
-Temizlik kovasının yanındaki arkadaşı tanıyorsunuz zaten.Bu kova neredeyse saat başı kullanılıyor desem?Yere yaydığım gazetelere hiç önem vermiyor serseri...

Sağlıklı,güzel günler herkese..

25 Eylül 2010 Cumartesi

Oğlumun adı Bülbül oldu.





Acaba diyorum bu çocuk bana barınakta numara mı yaptı? Kendini oradan aldırsın diye ..:)

Sanki o, 2 gün önce orada ,ayağa kalkamayan,kaldırınca hemen 4 ayağını da açıp yere kakaların üzerine serilen,ölmek üzere gibi duran çocuk başkasıymış gibi yaw anlayamadım ben bu serseriyi..
Maşşallah oğlum Bülbül iyileşiyor ..
Bütün gün peşimde fıldır fıldır bir oraya bir buraya..Ben oturunca da hemen ayağımın dibindeki yastığa yatıyor ama teyakkuz halinde bir yatış..Ben kalkar kalkmaz hemen fırlıyor canım yaw..
Bakalım sonumuz ne olacak...

24 Eylül 2010 Cuma

Samandıra'ya Geldik...






Merhaba,
Dün akşam tahmin ettiğim gibi o amca (!)gelince yavruma hiiiç sevinmedi.
Tersine çok sinir yaptı evde...:) Neyse sonra yarın sabah gidecek dedim de ferahladı..:)
Yavrum hiç ses yapmadı gece.Havlamadı bile.
Dün eve geldikten sonra kliniği arayıp vet. ile konuştum.Arka bacaklarındaki kuvvetsizliği söyleyince Kalsiyum verin dedi.Ben de ,oğluma kemik ameliyatından sonra verilen, Osteocare tabletlerden birini ezdim ve biraz yemine kattım.O da yedi.Ayağa kalkmakta çok zorlanan hayvan sabah erken yanına gittiğimde beni görünce resmen yerinden çarçabuk kalkmasın mı? Hep ben kaldırıyordum.Çok sevindim.Galiba kolayca atlatacak inşallah.
Sabah da hazırlandık.Yanımıza bol gazete ,yatak ve yastık alıp geldik yavrumla.
Getirdim ofis olarak kullandığım minik odama yerleştirdim.
Baktım yanımdan ayrılmak istemiyor,ben de yastığını masamın altına ayaklarımın dibine koydum.
Şimdi uyuyor.Biraz daha iyileşsin de sıcak bir günde onu leğene koyup güzelce yıkarım.Yavrum çok kirli.Barınakta ayağa kalkamadığı için kakası ve çişi hep karnına değmiş...:(

Bizden haberler böyleyken böyle...
Hoşçakalın..

23 Eylül 2010 Perşembe

Hastamız evde...





Saat 14.30 dan beri evdeyiz İpeğimle ikimiz.
Şu an saat 17.30.Bakalım biraz sonra evin beyi gelince ne olacak çok merak ediyorum.
Yanlış anlamayın evimizde küçük bir kedi ordusu bulunduğu için bu telaşım.Yani adamcağız ne söylese haklı.
Güzel güzel yemeğini yedi.Sorun arka ayaklarının çok güçsüz oluşu.Biraz önce kalsiyum tabletini toz edip yemeğine kattım o da yedi..Şİfa olur inşallah.
Yarın sabah benimle Samandıra'ya gidecek ve orada güçleninceye kadar benim odamda duracak.Evdeki kullanılmayan küçük tuvalette duruyor yavrucak şu an.Kedilerin onun gözünü oyacaklarını bilmesem ortaya koyardım ama maalesef..
Size haber vereyim istedim.Biz şimdilik iyiyiz bizi merak etmeyin diye..:)
İyi akşamlar arkadaşlar.

At kestanesi,Doğal Mum ve Üzüntüm.....




-At Kestanesi çok sevdiğim ağaçlardan biridir..Hele çiçek açtığı dönemde...
Burada (Samandıra tabii..)bekçimizin evinin yan tarafına ,güneşten korusun evini diye,3 yıl önce bir At Kestanesi fidanı diktirmiştim.Hatta eşi de benimle alay etmişti..Abla bu fidan büyüyecek teeeeeee güneşi kesecek teeeeee diye..
Fakat bu sene gördüm ki fidanımız onun evinin çatısını bile geçmiş ve kendisi de yazın çamaşırlarını astığı ipi fidanımızın gövdesine bağlamış ve de Mandal kutusunu bile fidanın dalına asmış...
Ayrıca fidan bir kaç tane de kestane yapıvermiş..Bu kestanelerin uğuruna inanırım ve çantamda 1 tane bulundururum.Çantamın parasızlık çekmeyeceği gibi bir inancım da var hatta...:)
-Doğal Mum denemelerim devam ediyor.Artık kalıp olarak çok değişik malzemeler kullanmaktayım..
Tuvalet Kağıdı rulosu(!),Sütaş tereyağın kapağı ve de toprak saksılarımız gibi...
-Dün klinikte tedavide olan İpeğimiz geldi buraya,iyileşti diye.
Ben de öğleden sonra alıp barınağa götürdüm kardeşlerinin yanına.Hay götürmez olaydım..Yavrucak bugün kötüleşmiş.Oradaki arkadaşım alıp odasına koymuş,altına yastık yerleştirmiş,yaş mama vermiş vs..
Ben şimdi gidip alacağım oradan yavrumu..Bu gece bizim evde duracak ,yarından itibaren de buradaki odamda..
Dua eder misiniz yaşaması için ve de şansının açılması için?
Teşekkür ederim hepinize...

19 Eylül 2010 Pazar

İpeklerim gitti....





Merhaba,
Biraz içimi dökeyim istedim.
Şu an saat 14.45.Şimdi geldik bizim bekçi arkadaşla barınaktan..
Götürüp teslim ettik yavrucakları.Allah şanslarını açık etsin inşallah.Oradaki gönüllü arkadaşımın dediğine göre köpek sahiplenmek isteyenler önce yavrulara bakıyorlarmış.Yavruların şansı daha fazla dedi.İnşallah öyle olur.
Yukardaki resimler yeni yuvalarında çekildi...
Başka bir şey yazamayacağım...

17 Eylül 2010 Cuma

Meşhur Altın Çilek...ve diğerleri...





Günaydın...
-Sabah temizlikleri yapılan ipeklerimize hala güzel yuvalar bulamamanın ezikliğini yaşıyorum..Tek çare görünüyor...Barınak....Maalesef.
Onlar benim gözümün içine bakıyorlar oysa..Bu çok zoruma gidiyor.
-Bu bitki bir süs bitkisi olup adı:Solanum Pseudocapsicum..
Türkçe ismi olmadığı için söyleyemiyorum.
Bahçelerde boylanmayan ve yapraklarını dökmeyen ve üzerindeki bu Çeri Domatese benzeyen tohum çanakları ile çok dekoratif bir bitkidir kendisi.
-Bu da meşhur olan Altın Çilek...Latince ismi:Physalis Alkekengii...Epey uzun ama kısaca Fisalis de denir...
Meyve olduğu geç anlaşıldı bu arkadaşın.Epey de fiyatı yüksek bir meyve hatta.
Tazesi de yeniyor,kurutulmuşu da...

Bugün pek yazı yazmak gelmiyor içimden..Sıkıntım var desem?
Allah hayırlısıyla herkesi feraha çıkarsın inşallah..

13 Eylül 2010 Pazartesi

Doğal Mum Güzel Oldu.....



Sabah gelir gelmez önce ipeklerimizi temizlemeye koşuyorum.Bol gazete ile geliyorum zaten.Evdekilerin neredeyse ellerinden alıyorum gazeteleri..:)Bu yavrularla gazete tüketimimiz arttı epey.
Sonra da Atölye'ye girdim.Doğal Mum'larıma baktım ve birini yaktım..Öyle güzel yanıyor ki..Bu kadarını beklemiyordum.Mersin esansı ile birini kokulu yapmıştım.Yanarken de hafiiiif bir koku salıyor.Fakat piyasadaki kokulu mumlar gibi buram buram değil..
O kokulu olanı ,toprak bir bardak elime geçti o gün,ona döktüm..Bakın şirin olmamış mı? Şimdi malzemeciye klips ısmarladım.Yarın bana ulaşır kargo ile.Klips mumun fitilini bardağın veya mum kalıbının dibine tutturmak için kullanılıyor.Fitil mumun tam ortasından geçsin ve düzgün dursun diye.Bende bu malzeme yoktu,o gün fitili bardağın dibine zamk ile yapıştırdıydım mecburen..:)

İnşallah ülkemiz güzel günler görsün diyorum...

12 Eylül 2010 Pazar

Yağmur,Ayşe'miz üşümüş ve de Yaprak güzeli....






Bugün Samandıra'ya geldim,Pazar olduğu halde.
Torunum gelmeyecekti ondan.
Sabah 9.00 da vatandaşlık görevimi yerine getirdim ve dooooğru buraya geldim.
Hava çok güzel..Seriiiin,yağmurluuuu....Ooooooooh daha ne isterim ki...
-Fındık fidanının yapraklarını gördünüz mü yağmurdan ıslanmış...
-Bu da bizim kazan dairemizin çatısı.İşte o da ıslanmış yağmurdan..Ne güzel.
-Kedilerimizden Ayşe'miz üşümüş yavrum.Kendileri için hazırladığımız yataklardan birine girip yatmış..Bunlar bütün yaz boyu hep taşlara serilip yatıyorlardı...
-Bu da yeni Nikah Şekeri yerine Kolyos çiçeğimiz.Bu hafta web sitemize eklenecek inşallah.Küçük yapraklı Kolyos vardı zaten,bu da onun iri yapraklısı...-
Biraz önce Doğal Mum yaptım 2 tane..Doğal Mum da neyin nesi demeyin.
Piyasadaki tüm mumlar petrol türevi olan hammaddelerle yapılıyor.Parafin,Stearik Asit gibi...Tabii bunlar da yanarken ortama bazı maddeler veriyorlar allah razı olsun...:)
Halbuki Doğal Mum'da sadece Zeytinyağı ve Balmumu var...Bu bir deneme idi.
Hele bir donsun da yanışını da izleyelim..:) Memnun kalırsam imalatına hız veririm ...
Bizden haberler böyle...

Allah bu güzel ülkeme ve halkımıza yardım etsin,yüzümüze baksın ....
Çocuklarımıza ve onların evlatlarına da yardım etsin inşallah diyorum..

Yarın çok güzel bir güne uyanırız inşallah...
Sevgiler Samandıra'dan hepinize.

10 Eylül 2010 Cuma

Bayramın İkinci Günü...






Alışkanlık olsa gerek bu sabah da erkenden uyandım.
Buradaki bahçemizde baktığım kimsesiz kedilerim var.Onlara yem verdim.Sularını tazeledim ve de su kapları yosunlanmış geçen haftadan beri,onları da temizledim.
Ben yokken mamalarını veren bir tanıdık var.Fakat ondan su kaplarını ovmasını da isteyemem tabii.Bunu ben yapıyorum her gelişimde.Bu yaz sürekli kalamadık.
Yanımızdaki boş arsada bir inşaat başlamıştı ondan.Neyse 2 hafta önce bitti ve yeni komşumuz taşındı..Güle güle otursunlar.Güzel de bir ev oldu.

Ben önce arka bahçemizden resimler göstereyim istedim.Çünkü çok gururlandığım bir Sakız Ağacı'mız var.Onu görmenizi istedim.
-İlk resim Reçellik gülüm...Kopkoyu bordo rengi aslında ama burada açık çıkmış...
Misss gibi kokuyor.Küçük olduğundan bu sene sadece 3 çiçek açtı.Seneye herhalde küçük bir kavanozu dolduracak kadar reçelimiz olabilir diye umuyorum.
-İşte Sakız Ağacımızın yakın plan yaprakları..
Yapraklarını ovalayınca buram buram sakız kokuyor yaw..
-Bu da Sakız ağacımızın uzaktan görünüşü..
Öndeki antik görünümlü çeşmeyi de oğlum ve kızım 10 yıl önce bana anneler gününde hediye etmişlerdi yavrucaklarım...
Bu arada Sakız Fidanlarını 7 sene önce Alaçatı'da Metin Gemici isimli sakız sevdalısı bir üretici var.Sadece Sakız Fidanı üretimi yapıyor,ondan almıştım.Kargo ile yolladıydı.Hiç fire vermedi.2 tanesi burada dikili,diğerleri satıldı.Son 1 tane kalmıştı onu da sevdiğim bir dosta hediye verdim.Babam için başsağlığına gelmişti.
Düşündüm ki bu fidana o da babam gibi çok güzel bakacaktır.Onun bahçesine gidince fidancık da mutlu olacaktır.Ünlü olduğu için adını yazmıyorum...
-Bu da kabak budama geçirmiş olan yaşlı Zeytin Ağacımız !!!
Biraz fazla budadı bizim arkadaşlar ama sanırım 2 seneye kalmaz yine bol mahsul verir.Bu ağaçtan topladığım zeytinlerle çok güzel sele zeytini oluyordu ...

Şimdilik bu kadar .Daha bir kaç resim var ama sırada bir bayram ziyaretimiz de var..
Diğer resimleri de yarın gösterebilirim..
Hoşçakalın...

9 Eylül 2010 Perşembe

Bugün Bayram....




Rahmetli Barış Manço'nun Bugün bayram erken kalkın çocuklar ...diye başlayan ne güzel bir şarkısı vardı...
Biz de bu sabah erken sayılacak bir saatte kalktık..
Kahvaltıdan sonra da doğru Rahmetli Annem ile babamı ziyarete Küçükyalı Mezarlığına gittik.Bu ,mezarlıklardaki ,elinde su dolu kova ile koşuşan arkadaşlara çok kızıyorum.
Tamamen göstermelik,sahte hareketler bu koşuşmalar.
Yakınlarımızın mezarlarının yanına bir dahaki bayrama kadar uğramayacakları belli olduğu halde hepimiz bahşiş veririz.Neyse..
Oradan ver elini Ataköy.Kayınvalidemin evi orada.Onu ziyaret ettik.
Sonra çıkışta Bakırköy sahilde yemek yendi.
Oradan da eve uğrayıp 2 günlük giyecek ve yiyecek tedarik edilip Tuzla'ya geldik.
2 gece buradayız kısmetse.
Öğleden sonra ablamları ziyaret ettik bugün.Havuza girdik.Çay içtik vs.
Yukarıdaki resimler onların bahçesinden.
Yarın sabah da bizim buradaki minik bahçemizi resimlerim.
Güzel,mutlu bayramlar olsun hepimize...HAYIR'lı olsun hem de...

8 Eylül 2010 Çarşamba

Tohumluk Acı ve Tatlı Biberler ve Stevia'lar....





Bugün Arife..
Sabahtan beri dolaşıyorum ortalıkta.Bayramda 2 gün gelemiyorum o sebepten yapılması gerekenleri tesbit etme,buradaki merkeplerle ipeklerin yeme içme malzemelerini gözden geçirme vs. gibi önemli işlerim var yani...
-Tohumluk Biberlerimizi bu sene yanlışlıkla(!) çok göz önü bir yere yerleştirmişiz meğer.Her gelen geçenin biberlerimizi koparma hamlelerinden anladık bunu.
Seneye böyle bir hata yapmayız da..Bu sene nasıl koruyacaz bunları?
-Stevia'yı tanırsınız herhalde.Diğer adı:Şeker Otu'dur.
Yaprakları bal gibi tatlı olan çok yıllık otsu bir bitkidir.
Şeker hastaları için zararsız bir tatlandırıcı olduğu düşünülüyor.
Kışın yaprakları dökülüyor.Önceden toplanıp kurutulduysa kışın da kurusu kullanılıyor.Ertesi sene ilkbaharda tekrar canlanıp yapraklanıyor tabii,onun için çok yıllık bitki deriz.

Bugün omuzum tekrar hafifçe ağrımaya başladı sanki..Acaba yoruldum diye mi?
Birazdan eve gideceğim.Akşama misafir var.
Yemek hazırlamaya koyulurum gidince..

Hepimize sağlıklı ve mutlu güzel bayramlar dilerim...

6 Eylül 2010 Pazartesi

İpeklerimden haberler,Yeni dökülen Sabunlar,vs...







Cumartesi günü burada (Samandıra tabii ki)hortuma takılıp uçmak şeklinde kötü bir düşme kazası geçirmiştim.Önce baktım bir şeyim yok gibi,kalktım ayağa.
Fakat saat 15.00 e doğru,yani 2 saat sonra omuzum ağrımaya başladı.Gitgide arttı.Hemen yola çıktım eve gideyim diye.Neyse eve vardım.Ama çıkarken Sabun Batonunu Dipfriz'de unutmuşum tabii..:(
1,5 gün dinlenmek iyi geldi galiba bir de eşim sağolsun Voltaren sürdü,buz torbası filan yırttık yani.Bu sabah daha iyiceyim sanki.
Neyse sabah geldim ki benim baton sabunum olmuş bir buz kütlesi.Onun kesilmeden önceki resmini koydum buraya.
Diğer sabunlar da silikon kalıplardan çıkan Damla Sakızlı Sabunlar.
Diğer resimler de İpeklerim ve ben...
Sağlıklı,güzel günler dilerim hepimize...

4 Eylül 2010 Cumartesi

Yemek Daveti Verenlere Bir Alternatif.....

Sabah yazmayı unuttum.
Sevdiğim bir arkadaşım kendi evinin mutfağında (çok çok temiz şartlarda olduğuna kefilim ben) isteyenler için yemek yapmaya başladı.
Kendisi başka bir sektörden taze emekli olup en çok sevdiği işi yapmaya başladı.
Eğer tatmin edici siparişler alırsa bu işi devam ettirecek.Çok hevesli ve çok heyecanlı.
Belki bir yemek davetiniz vardır.Bazı yemekleri yetiştirmeniz zordur veya başka sebepten bu konuda yardım almanız gerekir....
O zaman benim arkadaşımın blogunu bir ziyaret edin derim..
Sizi mahcub etmeyeceğini adım gibi biliyorum.
İşte bu adreste kendisi:

http://www.evdeyemekyapiyorum-tina.blogspot.com

Konuklarım vardı dün...



Bu post 4 Eylül 2010 Cumartesi sabahı 9.30 da yazılıyor.
Fakat eminim bilgisayarım bunu 3 Eylül Cuma olarak gösterecek.Öğleden sonra yazdıklarımı doğru gösteriyor.E her gün de öğleden sonra yazamam ki ama aaaa...
Neyse..Dün konuklarım vardı.Yani 3 Eylül Cuma günüydü..
Öğleye doğru geldiler.Oyacan,Çiğdem ve Elif.
Çok güzel bir gündü bence.
Sohbet,az dolaşma,çay,kahve, vs..
Saat 16.00 ya doğru yola koyulduk peş peşe.
Bu resim de havuzun yanında Elif kurbağaların resmini çekmeye çalışırken...
Atölye beni bekliyor.
Bugünkü programda 3 Kg. Damla Sakızlı Sabun ve de bir o kadar da Lifli Sabun var.
Stoklara bakıyorum,hangisi azaldıysa onu yapıyorum zaten.
Hepimizin günü güzel geçsin diyerek uzaklaşıyorum...

2 Eylül 2010 Perşembe

İlk hasat 2 Adet Lif Kabağı...




Biraz önce (şu an saat:12.35) sebze bahçemize doğru gittim.Giderken yolda Lif Kabaklarımızdan 2 tanesinin olgunlaştığını fark etmez miyim?
Hemen makasla kestim o ikisini.
Altta soyulmamış hali,üstte ise soyulmuş hali görülmekte.
İçleri de tohum dolu.Mutfak bezimin üzerine yatırdım.Bir kaç gün kuruyacak.
Sonra kullanıma hazır.Faydalarını bilenlere ve sevenlere de vereceğim.Diğerleri de sabunların içine girecekler..Lifli Sabun olmaya..:)
Geçen hafta bunların bulaşık süngeri olarak da kullanıldıklarını öğrendim.
Çok iyi bir fikir bu bence.Makasla kolayca kesilebiliyor.İstediğim büyüklükte keser kullanırım.Doğal Bulaşık Süngeri...
İpeğimizin durumunu sordum şimdi Veterinerimize.Sabah kötüleşti,vucut ısısı çok düştü dedi.Sonra ılık serum ile takviye etmişler.Şimdi fena değil ama çok ümit veremem dedi.Kan tahlilinde Lökosit yüksek çıkmış.Antibiyotik de başlamışlar.
Durumu ile ilgilenip soranlara çok teşekkür ederim.Durum budur..
Hoşçakalın..

1 Eylül 2010 Çarşamba

İpeğimizin biri hastalandı..:(





Dün Veteriner ağabey aşı yapmaya geldi İpeklerimize.Fakat tek erkek olanın hasta olduğunu farkettik.Karnı çok şiş ve kendisi de çok durgun idi.
Aşısı yapıldıktan sonra kliniğe gitmesine karar verildi.
Depomuzda bir kedi taşıma kutusu vardı.Onun içine koyduk yavrumu.Giderken bana melül melül bakıyordu.Akşam telefon ettim.Karnından 10 cc su alınmış.Yaş mama verdik,yedi dediler.Bugün de 10 cc alacaklarmış.
İnşallah sağ salim döner yavrum..
Çok üzüldüm güzelime.
Vet. de beni teselli etti.Siz bunları almasaydınız şimdiye kadar bunların hiç biri yaşamazdı falan dedi.
Bakalım ne olacak?
Allah şansını açık etsin.
Bu resimleri 15 dakika önce çektim.Erkek kardeşleri yok burada yani.
Kız kıza takılıyorlar..:)