Eczacılıktan (SSK Levent Dispanseri)emekli olduktan sonra(1996) babamla bitki üretme işine girip fidanlıkta çalışmaya başladım.2002 yılında burada bir sabun atölyesi oluşturdum ve doğal sabunlar,şampuanlar yapmaya başladım.(13 Ekim 2008 de babamı kaybettik )Sokaktaki sahipsiz hayvanlara çok acıyorum ve onları çok seviyorum.Canlarım benim onlar.Bu arada 2 yetişkin evladım ve 4 tane de torunum var.Allah herkesin evlatlarını ve torunlarını bağışlasın ve güzel günlerini göstersin diyorum.
21 Ağustos 2010 Cumartesi
Gökçeada'ya Gidemedik.
Rahmetli annemin bir sözü vardı: Öksüz oğlan hırsızlığa çıkmış
Ay akşamdan doğmuş
derdi..
Bizimki de buna benziyor biraz.Bu sabah bir uyandık ki Sonbahar gelmiş adeta.Deniz kudurmuş..
Bugün Gökçeada kaldı bu durumda.Buradan Feribot ile 1,5 saat sürüyormuş.
1,5 saat gidip o dalgalı denizde,adada 2 saat durup geri dönecektik.
O sebepten vazgeçtik.
Öğleye kadar denizde idik dalgalara rağmen,öğle yemeğine Eceabat'a gittik.
Güzel bir Dil Balığı yedik ve döndük.
Yarına kadar fırtına durursa belki görebiliriz Gökçeada'yı da kimbilir?
Fakat o boğucu sıcak gitti ya olsun diyorum.İnşallah Istanbul da serinlemiştir burası gibi.Şu an öyle güzel esiyor ki...
Hoşçakalın..Serin kalın..:)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Esiyor mu..? İnanmıyorum :)
YanıtlaSilDilerim fırtına durur ve siz o hüzünlü adayı gezersiniz.
YanıtlaSilBen çok sevmiştim.
Hem de nasıl esmek....
YanıtlaSilEceabat'ta restoranın önünde ikimiz aynı anda arabanın kapılarını açıncaaa...kapılar kopacaktı valla.
Sağolun Tülin Hn.