Eczacılıktan (SSK Levent Dispanseri)emekli olduktan sonra(1996) babamla bitki üretme işine girip fidanlıkta çalışmaya başladım.2002 yılında burada bir sabun atölyesi oluşturdum ve doğal sabunlar,şampuanlar yapmaya başladım.(13 Ekim 2008 de babamı kaybettik )Sokaktaki sahipsiz hayvanlara çok acıyorum ve onları çok seviyorum.Canlarım benim onlar.Bu arada 2 yetişkin evladım ve 4 tane de torunum var.Allah herkesin evlatlarını ve torunlarını bağışlasın ve güzel günlerini göstersin diyorum.
22 Ağustos 2010 Pazar
Meşe ve İğdeler...
Çanakkale civarında çok İğde Ağacı gördük gelirken otoyol kenarlarında.Bir de Katırtırnağı.Şu sıra Katırtırnaklarının üzeri tohum dolu.Dalların ucunda ufak fasulye gibidirler.Tohumlar da fasulyenin içinde.
Kaldığımız otelin bahçesinde bol miktarda İğde Ağacı vardı.Vardı dememin sebebi artık döndük de ondan..
Fakat iğdeler daha yeşil veya hafif turuncuya dönmeye başlıyorlar.Bu halde iken buruk oluyor.15 gün içinde olgunlaşırlar.
Bahçede sadece 1 ağaç da bu Meşe'den vardı.Palamutları çok farklı bizim Samandıra'daki Meşe'lerden.
Yarın sabah fidanlığa gidince bizim Meşe'leri de resimlerim.Fark anlaşılır.
Fakat yokluğumda Istanbul bayağı serinlemiş valla.Çok mutlu oldum.O neydi öyle yaw.
Şimdilik ben gidiyorum.Çamaşır makinesi çalışacak birazdan..
Hoşçakalın..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Kolay gelsin de ''baharda iğde kokusu'' demeden ayrılamadım sayfadan :)
YanıtlaSil